Dr. Gürbüz Çapan
Sayfa Sonuna GitGeri Git
A- A A+

İÇİM SIKILIYOR...

26.05.2006, Cumhuriyet

Çok evvelini bilmiyorum. Bildiğim Yıldırım Bayazıd' la başlayan iç savaş bir türlü bitmedi gitti.

Timur 'u çağırdı Anadolu'nun küçük beylikleri, Ahi örgütlenmeleri, Şeyh Bedrettin' ler...

Timur'un zulmünü gördü Anadolu. Hoca Nasrettin mizahla anlattı yıkımı, yağmayı, yangını. Taştan kapı yaptı ev yapacağım diye, evi olmayan kapı.

O gün bugündür evi oluşturamadık. Oysa ev'dir en küçük barış adacığı.

Sonraki yılları, Bayazıd'ın oğulları Süleyman, Musa Çelebi savaşları, tam Mehmet Çelebi kuracakken müesses nizamı, bu sefer de Düzmece Mustafa 'lar çıktı.

Sonraları, Fatih , Bayazıd, Yavuz Selim, Kanuni Süleyman' lar dönemi başladı. Bir yandan yükseliş ve kuruluş sürerken bir yandan iç isyanlar, baş kaldırmalar bitmedi gitti. Her yıla bir isyan yazgı gibi geldi oturdu Anadolu'ya.

Mollalarla kadılar kapıştı, Süleyman ferman buyurdu, tümünün kelleleri vurula! Neyse ki makbul olduğu zaman İbrahim Paşa zarzor ikna etti Süleyman'ı, elebaşlarının kellesi vuruldu.

Babai ayaklanmalarını saymazsak , tarihimiz askeriye ile ulema çatışmalarının durağı oldu. Hepsinde de ''Din elden gidiyor!'' nidası kavgayı ateşledi.

Din elden gitmedi amma.. çok çok kelleler elden gitti.

Bütün bunların altında yatan temel problem iktidar savaşı. İktidarı paylaşamayanla savaş olur. Oldu da!.. Kazan kaldırmalar.. vezir-vüzera, sadrazam kelleleri, nişan takısı babından ucuza gitti.

***

Tarihte adı konmamış ne savaşlar yaşandı. İktidar hırsı ile oğullarını ipe çektiren padişah analarından tutun da düşmana karşı savaşıp geri dönerken birbirinin kellesini koparan yavuz komutanlarla süslüdür tarih.

Gelelim modernite sürecine.

87 yıllık Cumhuriyete 59 hükümet sığdırmışız. Hükümetlerin ortalama yaşı bir buçuk yılı geçmiyor. Uzun ömürlü hükümetler bizi bozuyor. İstikrar isteyenler, istikrarın mezarcısı kesiliyor bazen...

Kolektif önderlik, kolektif yönetim uymaz pek. Biz genellikle ''Mühür kimdeyse Süleyman odur!'' düsturuyla büyüdüğümüzden Süleymanlarımız da pek sıkı çıkıyor maşallah.

Bir yandan yüzde 25'lik oyla parlamentonun yüzde 75'ini kontrol eden hükümet güçsüzlükten şikâyet ediyor. Ekonomik düzlemde ne istiyorsa onu yaparken siyasi düzlemde ''türban sorunu'' nu boğazına yağlı kement olarak takıyor.

Durup dururken Eskişehir'den bir grup Eskişehir anasını TBMM 'ye getirip televizyonlardan bütün dünyaya gösterme ihtiyacı duyuyor. Biz de anlıyoruz ki

Eskişehir'de Mao usulü tek tip kıyafet giyiyor köylü kadınlarımız.

Şimdi sen bunu yapacaksın, âlem de seni tiyatro izler gibi izleyecek!

Adama sormazlar mı ''Rahat mı battı'' diye?

Anadolu mayın tarlası gibi, borç iki buçuk kat artmış, işsizlik iki misli, siyasi olarak hâlâ azınlıksınız! Geniş kesimlerle iktidar ortaklığı kuracağınız yerde ipgerme oyunu oynuyorsunuz.. kolay gelsin!

***

Hükümetsiniz, tek başına! Bütün sorunları çözmek sizin göreviniz.

Varsa komployu açığa çıkarmak , toplumun güvenliğini, dirliğini, birliğini sağlamak da sizin vazifeniz!

Yılların biriktirdiği sorunlar sizi ağır ağır taşıdı iktidara!

Mehter Marşı ile geldiniz, İzmir Marşı'nı da bilirsiniz herhalde.

İktidar, bilgi elinizde; ya bu çeteleri dağıtırsınız ya da dağılınız!

Hükümet makamı ağlama duvarı değildir!


PDF OLARAK İNDİR

Bu İçeriği Beğendiyseniz Beğen Butonuna Tıklayınız!
Bu Haberin Aramalarda İlk Sayfalarda Çıkmasını İstiyorsanız + 1 Butonuna Tıklayınız!

Sayfa Başına GitGeri Git
0 (0)








Lütfen tüm alanları doldurun. Girdiğiniz bilgiler kesinlikle yayınlanmayacak, başka bir amaçla kullanılmayacaktır.

İÇERİK ARA

Aranacak Kelime