A- A A+
BAŞKANDAN MEKTUP
07.11.2008GÜRBÜZ ÇAPAN'DAN MEKTUP
Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan, Esenyurtlu analara ve gençlere mektup yazdı.
İŞTE O İKİ MEKTUP:
SEVGİLİ GENÇLİK
Gönderdiğiniz mektuplarınızı okuyorum. Hepsine cevap yazmaya çalışıyorum. Mektuplarınızı alınca, sizi tanıdığım gibi, memnun oluyorum. Düşten gerçeğe yolculuk, bazen soyunarak, bazen giyinerek sürer gider. Bazılarınızın, belki ilk siyasal yolculukları bunlar. Çevrenizin oluşturduğu, pis-kirli değerlerden etkilenmemeniz mümkün değil.Önemli olan onları fark edip, uzak durun.
***
Daha önceki hayatımda da beceremediğim örgüt yapmayı, takım oyunu kurmayı sizlerle beraber yeni deniyordum. Sizleri geleceğin politikacıları yapmayı düşlüyordum. Çekilip geri, takım oynatacaktım. Bazen koçluk, bazen hakemlik üstlenecektim. Durumu sizler de biliyorsunuz, malum… Neyse… Gerçi yine de olacak. Biz bu mahallenin gerçek yaşayan aktörleriyiz. Biz burada hep olacağız. Onun için üzülmeyin…
***
Bazen aranızda çelişki yaşayabilirsiniz. İç çelişkiler tabiatın doğasında var. Gençlik hareketi tatlı bir rekabetle sürdükçe başarıya ulaşır. Bunu kavrayıp, bütün enerjinizi dış çelişkiye çevirebilirsek, hedefe ulaşmak daha kolay olur. Rekabet olmadan olmaz. Yalnız rakip olmakla, düşman olmayı karıştırmamak kaydıyla. Belki sizlerle çok konuşamadım. Ama hepinizi eskiden tanıyorum ve tanıdığıma da memnunum. Haytalığınızı, dik başlılığınızı seviyorum…
Geleceği birlikte kurup, yöneteceğiz.
Gözlerinizden öpüyorum.
SEVGİLİ ANALAR…
Sizler tarafından sevilmek güzel şey ! Amaa… Beleş değil, bende sizi seviyorum. Sizler benim dilek ağacımın dallarısınız. Her bir umudumu birinize yazdım. Umutlarımda, tutunduğum dalları da seviyorum. Bir şeye üzülüyorum, tam giderken karşılaştık, tam giderken…
Yetmezmiş gibi araya da bu musibetler girdi. Ama, gene bahar gelecek, gene türkü söyleyip, kiraz yiyeceğiz.
Siz anlamlısınız, benim siluetim sizsiniz. Hep aynı ağızdan konuşursanız hiçbir sorun kalmayacak. Aranıza şüphe ekmeye çalışacaklar, sizi birbirinize düşürmeye çalışacaklar. Bunların hepsinin üstesinden gelebilirsiniz.
Analarım… Derin, dipsiz bir kuyuda ipsiz, merdivensiz kaldım. Ellerinizi merdiven, saçlarınızı ip yapın. Başkada umudum yok. Beni sizler çekip alacaksınız buradan. Anaların âlim olmaları gerekmiyor, onların ak sütleri kokudan kokuya buluşur.
Düşmanlarımızın tankı topu, mahpushanesi emirlerinde memurları var. Bizim de halkımız var. Ben onlara hep inandım. Yine de inanıyorum.. Yeter ki ellerini uzatsınlar. Beni onlar var etti daha önce de.. Şimdi yine dilerlerse, yeniden doğurup, bana koca bir hayat bahşederler.
Ben burada tek kişiyim. Diğer sanıklarla en ufak bir yakınlığım yok, olamazdı da…
Seçime katılmayayım diye pusu kurmuşlar…
Dostlarımız da, düşmanlarımız da değişmiyor. Kurt kuzuya sormuş ya, “suyu niye bulandırıyorsun” diye.
Türkiye’nin temizliği Esenyurt’tan başlayacak.. Size hep anlatırdım, benden sonrası diye, hatırlarsınız…
Anadolu kadınlarının canlılığını biliyorum.. Bilmem mi, koku, kokuya buluşacağız. Hiç kimse, hiçbir şey önleyemeyecek.
II . Dünya Harbine sebep olan “sudan sebep” gibi olacak.
Benim Esenyurt’um, yoksul ama onurludur. Güvenin kendinize.. Söylemlerinizde babaannelerinizi dinleyin, bir de yeni gençlerle mektuplaşalım, onlardan düş, hayal devşirelim…
Bir sabah kahvaltı sepetiyle çıkıp geleceğim…
Hepinizi hasretle öpüyorum…
Dr. Gürbüz Çapan
Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan, Esenyurtlu analara ve gençlere mektup yazdı.
İŞTE O İKİ MEKTUP:
SEVGİLİ GENÇLİK
Gönderdiğiniz mektuplarınızı okuyorum. Hepsine cevap yazmaya çalışıyorum. Mektuplarınızı alınca, sizi tanıdığım gibi, memnun oluyorum. Düşten gerçeğe yolculuk, bazen soyunarak, bazen giyinerek sürer gider. Bazılarınızın, belki ilk siyasal yolculukları bunlar. Çevrenizin oluşturduğu, pis-kirli değerlerden etkilenmemeniz mümkün değil.Önemli olan onları fark edip, uzak durun.
***
Daha önceki hayatımda da beceremediğim örgüt yapmayı, takım oyunu kurmayı sizlerle beraber yeni deniyordum. Sizleri geleceğin politikacıları yapmayı düşlüyordum. Çekilip geri, takım oynatacaktım. Bazen koçluk, bazen hakemlik üstlenecektim. Durumu sizler de biliyorsunuz, malum… Neyse… Gerçi yine de olacak. Biz bu mahallenin gerçek yaşayan aktörleriyiz. Biz burada hep olacağız. Onun için üzülmeyin…
***
Bazen aranızda çelişki yaşayabilirsiniz. İç çelişkiler tabiatın doğasında var. Gençlik hareketi tatlı bir rekabetle sürdükçe başarıya ulaşır. Bunu kavrayıp, bütün enerjinizi dış çelişkiye çevirebilirsek, hedefe ulaşmak daha kolay olur. Rekabet olmadan olmaz. Yalnız rakip olmakla, düşman olmayı karıştırmamak kaydıyla. Belki sizlerle çok konuşamadım. Ama hepinizi eskiden tanıyorum ve tanıdığıma da memnunum. Haytalığınızı, dik başlılığınızı seviyorum…
Geleceği birlikte kurup, yöneteceğiz.
Gözlerinizden öpüyorum.
SEVGİLİ ANALAR…
Sizler tarafından sevilmek güzel şey ! Amaa… Beleş değil, bende sizi seviyorum. Sizler benim dilek ağacımın dallarısınız. Her bir umudumu birinize yazdım. Umutlarımda, tutunduğum dalları da seviyorum. Bir şeye üzülüyorum, tam giderken karşılaştık, tam giderken…
Yetmezmiş gibi araya da bu musibetler girdi. Ama, gene bahar gelecek, gene türkü söyleyip, kiraz yiyeceğiz.
Siz anlamlısınız, benim siluetim sizsiniz. Hep aynı ağızdan konuşursanız hiçbir sorun kalmayacak. Aranıza şüphe ekmeye çalışacaklar, sizi birbirinize düşürmeye çalışacaklar. Bunların hepsinin üstesinden gelebilirsiniz.
Analarım… Derin, dipsiz bir kuyuda ipsiz, merdivensiz kaldım. Ellerinizi merdiven, saçlarınızı ip yapın. Başkada umudum yok. Beni sizler çekip alacaksınız buradan. Anaların âlim olmaları gerekmiyor, onların ak sütleri kokudan kokuya buluşur.
Düşmanlarımızın tankı topu, mahpushanesi emirlerinde memurları var. Bizim de halkımız var. Ben onlara hep inandım. Yine de inanıyorum.. Yeter ki ellerini uzatsınlar. Beni onlar var etti daha önce de.. Şimdi yine dilerlerse, yeniden doğurup, bana koca bir hayat bahşederler.
Ben burada tek kişiyim. Diğer sanıklarla en ufak bir yakınlığım yok, olamazdı da…
Seçime katılmayayım diye pusu kurmuşlar…
Dostlarımız da, düşmanlarımız da değişmiyor. Kurt kuzuya sormuş ya, “suyu niye bulandırıyorsun” diye.
Türkiye’nin temizliği Esenyurt’tan başlayacak.. Size hep anlatırdım, benden sonrası diye, hatırlarsınız…
Anadolu kadınlarının canlılığını biliyorum.. Bilmem mi, koku, kokuya buluşacağız. Hiç kimse, hiçbir şey önleyemeyecek.
II . Dünya Harbine sebep olan “sudan sebep” gibi olacak.
Benim Esenyurt’um, yoksul ama onurludur. Güvenin kendinize.. Söylemlerinizde babaannelerinizi dinleyin, bir de yeni gençlerle mektuplaşalım, onlardan düş, hayal devşirelim…
Bir sabah kahvaltı sepetiyle çıkıp geleceğim…
Hepinizi hasretle öpüyorum…
Dr. Gürbüz Çapan
Bu İçeriği Beğendiyseniz Beğen Butonuna Tıklayınız!
Bu Haberin Aramalarda İlk Sayfalarda Çıkmasını İstiyorsanız + 1 Butonuna Tıklayınız!
5 (1)
