

A- A A+
BAŞBAKAN'IN VAN SEFERİ
14.11.2008, CumhuriyetÜlkem,
Bu hafta Beyaz Türk’ün güneydoğu seferiyle meşgul oldu. Önce Van sonra inadına Hakkâri seferi.. görüldü ki, vatanın her santimetrekaresi bizimdir. Ve gidilebilir!
Gerçi bu gezi biraz “ormancı türküsü”ne döndü. “Aman ormancı nerden sardın bu acıyı” dermiş gibi…
“Ya sev, ya terk et!” E… olur. Bilet parası gönder, olur valla! Zaten Hakkârili gençler, stratejik ortağımız ABD’nin Ortadoğu’da ürettikleri Kürdistan’da üniversite okumaktalar.
Bizim Başbakanımız övünüyor; “45 YTL olan bursu 180 YTL’ye çıkardık” diye.
Barzani talebe başı 300 $ (yeşil dolar) veriyor ya!
Bu hükümet Kürtleri seviyor, seviyor da Kürt anlamıyor...
Kabine Van’da, Hakkâri’de, daha ne istiyorlar anlamak mümkün değil.
Van’da 500 tesis, Hakkâri’ye bilmem kaç tane. Hem Yüksekova’ya, hem Hakkâri’ye 150 yataklı modern hastaneler… Daha ne istiyorsunuz? Bundan sonra doktor için İran’a, Irak’a gitmek yok. İran mültecileri, sınırdan kaçarken başlarına bir hal gelirse, Yüksekova’da 150 yataklı löküs hastane var.
Van’a bir yığın asker, polis ve öğretmen lojmanı, okul, derslik, öğrenci yurdu say say bitmez ‘hamdolsun’ ve de Allah hepinizden razı olsun!
Tören müthiş, Van’ı izledim. Başbakan kürsüde Ray-ben gözlükleriyle, 12 Eylül’ün paşasına benzemiş. Bağırıyor, bağırıyor da bağırıyor… Seviyo Kürtleri…
Emmaa arada polis amcalar, aslan korumalar… Zırhlı araçların her çeşidi, hatta zırhlı ambülans… Asker-polis tam “teyakkuz”da!
Yani niye böyle? Başbakanımız 6 yılda 81 ilin her birine en az 4 defa gitmiş. İyi çalışıyorlar!
Affedersiniz bir şey soracağım, umarım ayıp kaçmaz?
Başbakanımız Rize’ye gidince de aynı koruma duvarı örülüyor mu? Örülmüyorsa neden?
İnsan sevdiğine misafir gidince, yanına dededen kalma İngiliz tüfeğini, Rus’tan kalma lagantını, Fatih döneminden kalma ata yadigârı kılıcını, Selçuk hatırası zırhlı gömleğini, kalkanını ve yanında kırk tane silahlı süvari götürüyor mu?
Van, tamam değil mi? Orayı 2004’te PKK’den kurtarmadık mı? Oranın belediyesi ‘tertemiz’ çalışmıyor mu? Orası ‘pislik’ lerden kurtulmadı mı? Hani Hakkâri siyahların elinde.. Van’a ne demeli.
Van’da bu kadar yüksek güvenlik tedbiri niye? Yoksa ‘Benim Kürt’üm eyilikten annamoor mu?
Diyarbakır’ı, Hakkâri’yi alınca (belediye seçimleri yani) ortalık güllük gülistanlık mı olacak?
Van’lılar OBAMA’ya 44 kurban kestiler! Kürt sever Türk’lere gurban yok mi, gurbenler?
Neyse size küçük bir fıkra:
Muş’a Kürt sever bir emniyet müdürü atamışlar, Müdür Allah var, Kürtleri seviyor. Bir gün arkasında şube müdürleri, bildik koruma tahifesi ve bir yığın işgüzar… Sokakta Kürt sevecekler.
Müdür hamle yapıyor, yaşlı bir Kürtün elini öpecek, amca kaçıyor. Müdür kovalıyor, amca elini öpiim, bi dur elini öpcem! Amca kaçıyor. Neyse diğer şube müdürü, genç ve atak görevli birileri yakalıyorlar amcayı. Uzun bir uğraştan sonra müdür amcanın elini öpüyor.
- Amca seni seviyoruz! (topluca)
Amca: gözleri fal taşı gibi, şaşkın, ürkek bakıyor…
Müdür, “Allah Allah bunlar sevgiden de anlamıyorlar yahu!”
Kürtlerle, Kürte dair aşkımız eski muhabbet, daha çook su götürür…
Ben Başbakan olsaydım, ihtimal yok ama, belki dinleyen olur diye tarihe not düşüyorum.
Ben Hakkâri’ye haziranda giderdim. Seçim sonrası, kim kazanmışsa onu tebrik eder, helikopterime alırdım belediye başkanını;
Berçelen yaylasına çıkardım. Gelincikler hazirana kalır Berçelen’de. Bir gelincik takar yakama fotoğraf çektirirdim…
Gördüğünüz gibi, Hakkâri’de arazi sorunu var. TOKİ Berçelen’e konut yapsın. Ruhsatlar belediyeden beleş!
Bu yol yol değil…
Allah akıl izan versin!

