Dr. Gürbüz Çapan
Sayfa Sonuna GitGeri Git
A- A A+

KADINLAR VE KENTE DAİR

20.06.2008, Cumhuriyet

Yerel Yönetime Katılmak İsteyen Bir Grup Bayanla Konuşma:

Sevgili Bayanlar;

Belediyecilik, çok çocuklu bir evde annelik yapmaya benzer. Hele yoksulsa aile, ananın çilesi 9’a katlanır. Neyi nereden bulacaksın, hangi derde derman olacaksın; yokluk, yoksulluk bunalımla haldaş eder anaları.

Bizde (Türklerde) kadın, erkekle eşbaşkan gibidir. Melik Şah’ın eşi Terken Hatun, aynı zamanda askeri komutandır. Her ne kadar erkek egemen toplumuz türünden teorik zorlamalar olsa da gerçekte kadınlarımız aile hayatımızda erkeklerden hiç de geri kalmazlar. İslam kültürü ya da sonradan oluşmuş örf ve anane gereği kadın bir adım geride duruyor. Ama aile yönetimine katılmaktan hiç de geri durmuyor.

Yerel yönetimlere gelince, valilik, kaymakamlık makamlarının yerellikleri sadece yerel yönetici olmalarından kaynaklanıyor. Yani sadece isimleri yereldir, yoksa Allahına kadar merkezin elemanlarıdır”. Türkiye’de yerel yönetim deyince, akla belediyeler gelmektedir. Belediye başkanlığı, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri ve muhtarlar. Bunlarında sadece belediye başkanları ve muhtarlıkların sorumluluk ve yetkileri var. Öbürlerinin yetkileri var, sorumlulukları yoktur.

Özal’lı yıllara kadar bu meclisler Türk kahvehanesi gibi çalışmıştır. Özal sonrası kimlik ve sorumluluk alınca mahallenin gözetimine girmiştir.

90’lı yılların sonunda Erdal İnönünün yüzde yirmi beş cinsiyet kotası koyması da biraz işi tetiklemiş ve kadınlar ilgilenmeye başlamışlar.

Ve imar planı yapma yetkisi belediyelere verilince, kötü yapılanmanın, yağmanın ve bir yığın çirkinliğin ortaya çıkmasıyla kadınlarımız önce tedirgin oldular, şimdilerde olaya el koymak, kentlerini korumak refleksi gelişti… Cılız ama bu cesur girişimi sevinçle izliyorum…

Şehir insana benzer

İnsanın 1/3 cranial boşluk, yani kafası ve içinde beyni var. Bunun kentlerde karşılığı kültür merkezleridir, tiyatro, opera, sinema, konferans salonları, resim, heykel atölyeleri vs.

2/5’i göğüs kafesidir. Toraks boşluğu deriz ona. Akciğerler, kentte yeşil sahalardır... Kalp, kentin ticaret merkezidir. Arterler (damarlar) de kentin yollarıdır. Şahdamarı eskiden Kızılay’dı, şimdilerde Melih Başkan kenti gezdirdiği gibi şahdamarını da gezdiriyor.

Karaciğer, depo organıdır. Kentlerde fabrika ve imalat orda olur.

Mide; fırın, lokanta gibidir.

Böbrek ve üriner sistem, kanalizasyon gibi çalışır.

Yani kent insana benzer. Herhangi bir organın anormal büyümesi insanı nasıl bozarsa, kentler de öyle bozulur.

İnsan da yaşadığı yere benzer

Kente karşı dayanışma değil (memleket dernekleri, tarikat ve tekkeler böyledir), kent için dayanışma!

Ölçü, ayar, zaman kentsel değerlerdir. Kentlerde vardır sadece kilometre, metre, metrekare, saat kaç gibi sorular. Köyde bunların tümünün ucu açıktır. Mesafe için aha orası! Zaman, sabah, öğle, akşamdır… vb. çoğaltılabilir.

Kentlerdir kenarı köşesi olan, birlikte yaşamak için zorunlu bir ortak hukuka ihtiyaç olan… Ortak mekânlar, meydan, kreş, anaokulu, hastane, postane ve bilumum mektepler kentsel değerlerdir.

Son zamanlarda hırpalanan kentlere kadınlar sahip çıkmalıdır. Evi yapan dişi kuşturözdeyişi... Kentler evlerden oluşmaktadır. Ve kentlere sahip çıkacak olan da annelerdir. Ve onların kutsal eli değince, daha bir namuslu, daha estetik değerlere sahip ve yeni kentler elde edeceğiz.

Bizde evlerin içi kadınların, dışı köylü erkeklerindir. Bir evin içine bakın bir de dışına.

İçi kartonpiyerli, her türlü alet edevat konforuna sahip, dahası bal dök yala!türünden tertemiz…

Kadınlar daha çok siyasete katıldıkça, yerel yönetimler daha namuslu ve güzel olacaktır.

Çıktığınız yol açık olsun.

Umut yoldaşınız olsun!


PDF OLARAK İNDİR

Bu İçeriği Beğendiyseniz Beğen Butonuna Tıklayınız!
Bu Haberin Aramalarda İlk Sayfalarda Çıkmasını İstiyorsanız + 1 Butonuna Tıklayınız!

Sayfa Başına GitGeri Git
0 (0)








Lütfen tüm alanları doldurun. Girdiğiniz bilgiler kesinlikle yayınlanmayacak, başka bir amaçla kullanılmayacaktır.

İÇERİK ARA

Aranacak Kelime