Dr. Gürbüz Çapan
Sayfa Sonuna GitGeri Git
A- A A+

LÖ PROFESÖR ŞERİF MARDİN

13.06.2008, Cumhuriyet

İyi, doğru, güzelCumhuriyette yokmuş, İslamda varmış!

Bu sözler Cumhuriyetin yetiştirmesi bir sosyoloji profesörü olan Şerif Mardin’e ait. Şerif Mardin Bey buyuruyor. Bunun profesörce olduğunu söylüyor!

Ne talihsiz durum. Bu Cumhuriyet tekdüze kendine düşman yetiştirdi. Hem de düzeysiz, her boyutta, her ebatta!

Şerif Mardin’in ve o gillerinbilmediği ya da unutturmaya çalıştığı, gri hafızalarına sakladığı bir şey var:

Cumhuriyet, Fransız Devrimi’ni ve onun birikimi olan pozitivizmi örnek aldı.

Doğrudur. Bizde, felsefi değerlerin tartışması eksik ve yenidir. Niye mi? Şerif Mardin benden küçük olmadığı için bu dediklerimi gayet iyi hatırlayacaktır. Bir zamanlar lise müfredatında mantık, sosyoloji ve felsefe dersleri vardı. Şerif Mardin de benim gibi lisede sosyoloji, felsefe ve mantık dersi almıştır. Hatta hatırlarsa 1973 üniversite sınavlarında dört soru vardı bu üçlüden. Sonra mı? İktidarlar, eğitimi parmaklaya parmaklayabu dersler ve öğretmenleri kovdular okullarımızdan.

Hatta ve hatta bazı hödük hocaların Felsefe ağırdır, anlaşılmazönyargısının özdeyiş haline getirildiğini biliyorum.

Haz duygusu, damak tadı, sevgi, seçme, iyilik, doğruluk, kötülük, cennet-cehennem gibi deyimler tartışılmadı, öğretilmedi. Üstüne üstlük, bütün bu değerler mahalle mütegalibesi ve onun muhterem imamının eline terk edildi!

ğretmen, Köy Enstitülerinde yetişiyordu. Kusursuz ve tamdı. Eğitmen, önder, modernitenin çoban ateşi! Neyi, nasıl, niye, ne zaman ve kiminle yapacağını bilir, sorgucu, idealist insanlardı.

Korkudan Köy Enstitülerini kapattılar önce, sonra eğitimden korktukları pozitivist değerler adına ne varsa hepsini kovdular.

Köy Enstitüsünden soru soramayan öğretmene...

Kendilerine göre düzmece tarih tezi, dil tezi. Hatta ülke coğrafyasından önce dünyanın tepeleri ve ırmakları öğretildi de kendimize dair hiçbir şey öğretilmemeye özen gösterildi. Bilmez oldu öğretmen… Kalbinin, dalağının, akciğerinin, karaciğerinin neye yaradığını... Ve yine bilmez oldu, böbreğin, üreme organlarının nasıl çalıştığını...

Sadece kaç para maaş alacağını ve ay başını nasıl getireceğini bilir hale getirildi. Bilir, az odun yakmayı ve herkesle iyi geçinmeyi… Ve bilir, soru sormadan yaşamayı… Büyük şehirlerde geçim sıkıntısını, varsıl öğrencilere yıkmayı… Ya da pazara çıkmayı, pazar mafyasıyla baş edemezse kaldırımda dondurma satmayı bilir öğretmen…

A, hoca!.. Eğitmen, saygın öğretmenin uyduruk ulema öğretmene karşı yenilgisi burada başladı. Yani beynini boşalttılar. A, Mardin!.. Niye onları konuşmuyorsun da bizi imamla karşılaştırıyorsun?

Felsefe, mantık, sosyoloji öğretmediğin adamdan, hangi yeni fikre ulaşmasını bekliyorsun? Azıcık bilimsel namusun varsa konuları doğru düzlemde tartışalım.

Felsefeden bihaber birine sadece sofistik İslam felsefesi dayarsan oradan ne çıkar? Bunu bilmeyecek kadar cahil olmadığına göre, öğrendiğini, bildiğini uygun pazarlama gayretinde olan Şark kurnazından başka birisi değilsin.

Sadece monogami (tekeşlilik) senin bütün felsefeni ona katlar.

Araplaşan Türkler ve Araplaştırılan İslam

Seninmahalle baskısıdiye yumurtladığın şey, yeni mevzu değildir. Bizdeki kutsal mahalle, yukarıdaki merkezi iktidara uygun ses çıkarmaktan öteye gitmez.

Kenan Evren’i alkışlayan mahalleden senin gibi profesör çıkar ancak!

Samsatlı Lukianoslar vardı da yedik mi?

Ya da senin gibi paçasından tümüyle iyilik, doğruluk, güzellik akan profesörler vardı da un mu eyledik? 1938 sonrasını Mustafa Kemal’e yüklemek haksızlığı, sizi Ord. Prof. yapabilir belki… 1950 sonrasının Kemalizmle ne alakası var Allah aşkına?

1950’den sonra adım adım İslam bayrağı çekilmeye çalışıldı ve sonuç da alınmıştır. Şimdi de Türkler Arap-laştırılıyor. İslam da… Ya da garip bir yola itilmekteyiz.

ıkıp şu İslamda doğruluk ve güzellik adına Kuranıkerim’i 33 fasikül halinde tercüme edip her eve dağıtalım. Bu ahali, bir dinini öğrensin, dersen amenna!

Dinimizi öğretmek yerine aklınızdakini öğretmekten vazgeçin!

Dini kurallarla devleti yönetemeyeceksiniz! Bir doğruya beş yanlış giydirme huyundan vazgeçin.

Aksi halde, artan gerilimin faturasını ödeyen şaşkın ördekler durumuna düşersiniz.


PDF OLARAK İNDİR

Bu İçeriği Beğendiyseniz Beğen Butonuna Tıklayınız!
Bu Haberin Aramalarda İlk Sayfalarda Çıkmasını İstiyorsanız + 1 Butonuna Tıklayınız!

Sayfa Başına GitGeri Git
0 (0)








Lütfen tüm alanları doldurun. Girdiğiniz bilgiler kesinlikle yayınlanmayacak, başka bir amaçla kullanılmayacaktır.

İÇERİK ARA

Aranacak Kelime