Dr. Gürbüz Çapan
Sayfa Sonuna GitGeri Git
A- A A+

AKP'NİN ADALET TERAZİSİ (!)

30.05.2008, Cumhuriyet

Bu hafta,

Aşağıya iki genç annenin, geç kalmış hatırlı tepkilerini koyacağım. Bu iki okurum apolitik insanlar. Gördükleri AKP’nin adalet terazisini sizlerle paylaşmak istedim.

Nihayet 1 Mayıs’ın sorumluları bulundu(!)

Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğ’nde görevli iki polis memuru hakkında idari ve adli soruşturma açılmasına karar verilmiş. İstanbul Valiliği’nin talimatıyla 3 emniyet müdüründen oluşan komisyon yaklaşık 520 saat MOBESE görüntülerini izlemiş, 26 motorize ekiple görüşmüş, basında yer alan fotoğrafları taramış ve bunun sonucunda 2 adet suçlu polisi bulmuş.

Hatırlatmakta yarar var;

1 Mayıs’ta şehir dışından gelen destek polislerle birlikte İstanbul’da yaklaşık 30 bin polis görev yaptı, polisler 8-10 kişi bir arada görse bile göz yaşartıcı bomba attılar, DİSK Genel Merkezi’nin önünde sadece bekleyen bir gruba sabahın köründe pervasızca saldırıldı; Cumhuriyet gazetesinin bahçesine kadar girilerek işini yapmaya çalışan gazetecinin kolu kırıldı; hastaneye göz yaşartıcı bomba atıldı.. hatta olanı biteni hayretle seyreden turistler bile coptan nasibini aldı...

Ama olsun kendimizi teselli edelim.. nasıl olsa tüm bunların sorumluları bulundu. Benim anlamadığım bu iki polis memuru 30 bin polis içerisinde hangi kriterlere göre seçildi? Herhalde onlar diğerlerine göre daha fazla sorumluydu diye düşünüyorum kendimce!

Batı’da 1 Mayıs’ın kabul edilme tarihi 1889.. bizde ise resmi olarak 1923; ancak İstanbul’da ilk kutlamalar 1912’de başlamış, bu tarihten günümüze kadar kimi zaman çok şiddetli, kimi zaman daha soğukkanlı.. ama çoğu zaman yasaklarla geçmiş 1 Mayıs’lar.

1 Mayıs Bahar Bayramı, 1 Mayıs İşçi Bayramı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü... Çözüm devletin vatandaşına güç gösterisi yapması değil; çözüm, bunca olandan sonra 2 tane polis memuruna dava açıp göz boyamakta değil; çözüm, özveride saklı.. çözüm, devletin emekçisine güveninde saklı.

Bundan sonraki 1 Mayıs’ları adına yaraşır şekilde kutlamak dileğiyle...

Ey halkım unutma beni

Üzgünüm Sn. Çölaşan...

Bu halk neleri unutmadı, neler unutturulmadı bizlere...

Bu son olayın unutulmasını istemiyorum, istememeliyiz.

Nedir gündemdeki önemsiz(!) adlandırılan konu. Hüseyin dede ve onun torununun bile çocuğu olacak yaştaki küçük kıza tacizi.

Ama bu taciz olarak adlandırılmıyor toplumun belli kesimi tarafından. Ayrıca, bir karşı tarafta yapıyor ama naraları.

Komiksiniz hem de çok.

Bu toplum yanlışı bilmiyor, yanlışı tanımıyor. İşte bu yanlıştır diyemiyor. Hep bir şeylerin arkasına sığınıp görmezlikten geliyor. Ya tuzaktır deniyor.. ya da nikâhı vardır, ya da... Ya da’lar uzayıp gidiyor. Nasıl yani? Nerede kaldı ahlak, nerede kaldı ailevi değerler, ulusal değerler, kültür.

Kültürün yozlaştığını nereden mi anlıyoruz? İşte toplum, işte tepedekiler, işte...

Toplumda ilerleme nasıl mı olacak? Yanlışı görüp, yanlışı haykırmakla kim olduğuna bakmadan yanlışı yapanın. İşte o zaman bu toplum ilerleyecek, gelişmenin önündeki tüm engeller kalkacak. Adama göre muamele son bulduğunda ve bu algılandığında toplumun her kesimi tarafından büyüyecek birlik beraberlik.

Ne olursa olsun, hangi din, hangi ırk, hangi felsefe... Yapmayın bunu çocuklara ve izin vermeyin, izin vermeyelim. Yıkmayalım geleceğimizi. Daha inançlı, daha sağlıklı, daha mutlu ve umutlu gençler yetiştirmek adına...


PDF OLARAK İNDİR

Bu İçeriği Beğendiyseniz Beğen Butonuna Tıklayınız!
Bu Haberin Aramalarda İlk Sayfalarda Çıkmasını İstiyorsanız + 1 Butonuna Tıklayınız!

Sayfa Başına GitGeri Git
0 (0)








Lütfen tüm alanları doldurun. Girdiğiniz bilgiler kesinlikle yayınlanmayacak, başka bir amaçla kullanılmayacaktır.

İÇERİK ARA

Aranacak Kelime