Dr. Gürbüz Çapan
Sayfa Sonuna GitGeri Git
A- A A+

ACARİSTAN KORKUTMUŞ

08.12.2006, Cumhuriyet

Türk görevliler ağır tehdit altında. Zangır zangır titriyorlar. Doz artınca da depreme neden oluyor. Depremin sebebini buldum. "Yetkililerimiz tehdit ediliyor" , onlar titriyor, "titreşim artınca" da deprem oluyor.

Bakın bu tehdit birikmesi nasıl olmuş:

Milliyet'in 3 Aralık 2006 Pazar sayısında Nurettin Sözen , "Acarkent'le ilgili haberler çıkmaya (koku çıkmaya dese daha doğru olurdu) başladığından beri günlerdir şu muhasebeyi yapıyorum; 13 yıl önce ben bu savaşı yapmıştım. Maalesef somut bir şey elde edememişim". Tehditlerin dışında, bu tehditler nasıl yapılmış, Sözen nasıl tavır almış, bir açıklık yok. Yıl 6 Eylül 1993, yani DYP-SHP hükümeti var. Yani kısmi de olsa bir iktidar bütünlüğü var!?

Çok tehdit gördü Sözen. Küçükarmutlu'da üniversitenin alanları yağmalanırken de çok tehdit gördü. Anasının verilmiş sadakası vardı da onu bize Allah bağışladı. Bütün tehditler ve saldırılarla başa çıktı, çok şükür!

***

Milliyet'in aynı nüshasının bir üstünde Kadir Topbaş' ın (İstanbul Belediye Başkanı) bir açıklaması var: Maalesef bir önceki Beykoz Belediye Başkanı buna olur vermiş. Dürüstlükten, ilkeli yöneticilikten söz eden bir partinin belediye yönetimi döneminde bu ruhsatlar verilmiş. DSP'li Alaattin Köseler' miş bu zat. Alaattin Bey 1999-2004 döneminde başkandı. Ondan önce Refah Partisi'nden Yüksel Çelikbilek , ondan önce SHP'li Şevket Arıkan, ondan da önce ANAP'lı Ali Zengin vardı.

Başka bir deyimle Dalan vardı, Sözen, Erdoğan, Ali Müfit Gürtuna ve zatıâliniz 3 yılı geçti. Bu Şehr-i Bahçe'nin emanetçisisiniz. Biz bu şehri sizlere emanet ettik. 'Emin' bulduğunu seçer halkımız. Siz İstanbul 'Emin' isiniz yani.

Beykoz'da talan var! Şile'de, Sarıyer'de, Kilyos'ta, Zekeriyaköy'de, Kemerburgaz'da yakılan, sökülen ağaçlar, orman değil galiba!

Bak benden söylemesi; İsmet Acar 'da cehennem topu var. Fatih Sultan Mehmet Han toplarını ona emanet etmiş ona göre, sonra demedi demeyin (!).

***

Hakikaten anakent belediye başkanları içinde bir tek Dalan suçludur! Onun zamanında yapılanlardan Dalan sorumludur. Geriye kalanlar zemzem suyuyla yıkanmış, tehdit altında zangır zangır titremiş, canlarını sağ kurtaranlar Allah'a duacı olmuşlardır. İnşallah Kadir Topbaş da süresini sağ selamet tamamlar, sonra da ya parti kurar ya da mevcut bir partiye 'baş' seçilir.

Sayın Başkan, boş ver İstanbul'u, bu tiyatro oyununda seyirci olmak daha kazasız belasız iştir.

Orman ve Çevre Bakanı Osman Pepe başlattı oyunu. Ortadoğuluların yaratıcı paranoyası onu da içine aldı. "Tehdit aldık, Bakanlık personeline silah göstermişler." Tehdit almakla, algılamak farklı şeyler. Ama 'korktuğu' belli, bir haftadır önüne gelen basın mensubuna anlatıp duruyor. Basın mensupları İsmet Acar'ın kulağını çekecekler anlaşılan. Ne de olsa karakollar kapalı bu sıra, savcılar tatilde, bir umudumuz basın mensupları.

Sayın Bakan hava fotoğrafları çektirecekmiş. Bilgisayar kullanabilen bir memuru vardır. Ona söylesin, İstanbul'un gün gün 20 yıllık hava fotoğraflarını önüne getirirler. Ayrıca açık, güneşli hava beklemesi gerekmez. Şile, Kilyos, Sarıyer, Kemerburgaz hava fotoğraflarını da alıversinler, hep birlikte izlesinler.

Tehdit lafı martavaldır.

Türkiye'nin bırakın işadamlarını, en büyük kabadayıları da dahil olmak üzere, kapısına bir bekçi dayansa elleri havada en yakın karakola koşarak gelir.

Dene gör!

Bu ülkenin türedi sermayesi de, türedi kabadayısı da devletten beslenir. Emziğini çektin mi kuzu oluverirler. Her çocuğun cıyaklaması gibi önce cıyaklar, sonra mahzunlaşır, kuzu gibi olurlar.


PDF OLARAK İNDİR

Bu İçeriği Beğendiyseniz Beğen Butonuna Tıklayınız!
Bu Haberin Aramalarda İlk Sayfalarda Çıkmasını İstiyorsanız + 1 Butonuna Tıklayınız!

Sayfa Başına GitGeri Git
0 (0)








Lütfen tüm alanları doldurun. Girdiğiniz bilgiler kesinlikle yayınlanmayacak, başka bir amaçla kullanılmayacaktır.

İÇERİK ARA

Aranacak Kelime